İbrahim, bir yandan çalkantılarla dolu hayatını ailesinin desteğiyle düzene sokmaya çalışırken bir yandan da kimerik kardeşi Halil'in onu çağıran sesine kayıtsız kalamamaktadır. Onun için saplantı haline gelen ameliyat sonrası bedeninde kalan dikiş ipini çıkartmasıyla iç dünyası daha da karmaşık hale gelir. Kader onu her geçen gün kimerik kardeşi Halil'e yaklaştırmaktadır.

Bir rüyanın ardından Karakız yüzünden aynı bedenden ayrılan iki kardeşin, yine Karakız sayesinde bir bedende birleşip onu aramaya başlamaları sonlarının başlangıcı mı olacaktır?

Bismil'den Bursa'ya, oradan da Berlin'e uzanan, İbrahim'in kimerik kardeşi Halil'i, Halil'in de Karakız'ı bulma yolculuğu sırasında okuduklarınıza inanamayacak, kah ağlayacak kah güleceksiniz.

Yazarın, yurtdışında öğretmenlik yapmak için girdiği mülakat sınavında yaşadıkları ve Alman eğitim sistemi hakkında görüşlerini de yazdığı bu romanda "Aile nedir? Saygı nasıl olur? Çocuklarımızı yetiştirirken nasıl hatalar yapıyoruz?" gibi birçok hayati sorunun yanıtını bulurken kendi kendinize şu soruyu soracaksınız: "Acaba İbrahim gibi benim de bedenimde yaşayan bir kimerik kardeşim olabilir mi?"