Dosteyvski okuyunca havanın soğuk ve sert olması gerekiyor Petersburg sokaklarında yağmurda ıslanan çocuklar gibi kahve dumanının kokusu ile birlikte kitabın sayfalarında dolaşıyor gibi hissetmeli insan ve sanki daha önce onun ile karşılaşmısim gibi duygularımı hissettiklerimi anlatıyor

Dostoyevski'nin en kısa ve en sarsıcı eserlerinden biri. 'Yeraltı İnsanı' dediği karakterin bitmek bilmeyen iç çatışmaları ve hezeyanları, aslında hepimizin en derin, en kabul etmek istemediğimiz taraflarına ayna tutuyor. Modern dünyanın yabancılaşma felsefesini anlamak için bir başlangıç noktası. 140 sayfalık bir yumruk darbesi.

Psikolojik derinlik sevenler kaçırmasın.

Dosteyvski okumaya karar verdiğin zaman yağmurun yağmasıni beklemen gerekiyor parçaların tütmesi gerekiyor bazen sanki bu adamı tanışmışim ve duygularımı kegada dökmüş muazzam bir eser