ETRAFTA HİÇ ERKEK KALMADI!

Katie, dünyanın artık “erkeklere ait” olmadığına sevinmesine rağmen sürekli etrafında biraz daha fazla erkek olmasını arzu etmektedir. Hiç olmazsa erkeklerin bekâr olmasını…

Büyükşehirde evlenme ihtimalinden çok, öldürülme ihtimalinin olduğunu fark etmesinin ardından Katie şansını zorlamaması gerektiğini anlar ve kendisini dağlara vurur…

Kuzey İskoçya’ya gider.

Fairlish’in kuş uçmaz kervan geçmez bir kasaba olmasına ve

kendisinin de ayağına lastik çizme geçirecek türde bir kız olmamasına rağmen gittiği köyün muhteşem bir avantajı vardır: Erkekler. Hem de yüzlercesi!

Katie bir köy dolusu hayranı olduğu gerçeğiyle kendinden geçse de somurtkan yeni patronu Harry’yle bir türlü anlaşamamaktadır ve üstüne üstlük Iain isimli “yöresel lezzet” sürekli aklını karıştırmaktadır. Harry’nin Iain’dan nefret etmesi ve bu nefretin altında başka meselelerin yattığının ortaya çıkmasıyla işler karışır.

Kırsalda hayat pek parlak olmayabilir fakat Katie, Fairlish’in güzelliklerine sırtını dönüp tekrar şehir hayatına dönebilecek midir?

“Kahkaha ve parlatıcı ruj dolu… Muhteşem!”

-Company

“Keyifli bir komedi… Buz kesmiş kalpleri bile eritecek.”