Ben, yeni bir şiirin rüzgârına kaptırınca kendimi, Antalyaya uçuruyorum güvercin kanadında, onca yolu yorulmadan Antalyaya ulaştıran posta güvercini, geri gelirken kanatları boş gelmiyor, yeni bir şiiri de getiriyor.

Mektup dediğin nedir ki? Anı, günlük yaşam (telaş), okul, iş, gezi planları, havalardan yakınma -kış - yaz, sıcak - soğuk, nem - poyraz... Yolculuk izlenimleri. Pazar alışverişi. Ve daha pek çok şeyi paylaşmışız bu mektuplarda.

Elbette Antalya - Berlin mektupları bu kadar değil, sürecek bu dostluk, bu mektuplarla pek çok şeyi paylaşma, fikir alışverişinde bulunma, dertleşme...

Bu da böyle biline!

Gültekin Emre

Belki ilerde kederlerimizi sevinçlerimizi yeniden yazarız. Ama bu mektuplar E mektup olur. Çünkü zaman hız çağı, üzeri kuşlu pullar da yok artık. E posta denilen şey hemencecik yakın ediveriyor uzakları. Diğeri mi? Nostalji diyelim biz şimdilik ona. Bundan sonra mı? Söyleyecek sözü hiç biter mi okuyanın, gezenin, yazanın? Bitmez elbet. Senin de dediğin gibi sürecek bu dostluk, paylaşımlar biz yaşadığımız sürece.

Betül Tarıman