Anadolu’nun sıcacık topraklarında, meraklı bir çocuk kalbi büyük bir sırrı çözmeye hazırlanıyor!

10 yaşındaki Yunus Emre, her çocuk gibi hayalleriyle yaşar. Ama sıradan bir Ağustos akşamı gördüğü o gizemli rüya, Emre’nin hayatını sonsuza dek değiştirecektir. Rüyasında gördüğü, ormanın derinliklerinde saklı o ışık yayan ağaç, gerçekte de var olabilir mi?

Babasıyla çıktığı bir yayla gezisi, Emre’yi rüyasındaki ağacın tam karşısına getiriyor ve heyecan dolu bir keşif başlıyor. Ağacın gövdesindeki oyukta bulduğu rulo kâğıt, sadece bir başlangıçtır. Emre’nin önünde, sırlar, bulmacalar ve iki anahtarla mühürlenmiş unutulmuş bir sığınak duruyor.

Peki, bu sığınak neyi gizliyor? Gerçek bir hazineyi mi, yoksa çok daha değerli bir sırrı mı?

Emre, en yakın arkadaşı Ömer ile çıktığı bu maceralı yolda sadece kayıp bir sığınağı değil, aynı zamanda dostluğun, sabrın ve en önemlisi incitmeme sanatının gücünü de öğrenecek. Dere yatağında mahsur kalan balıkları kurtarırken edindiği sorumluluk bilinci, onu sığınağın son kapısına ulaştıracaktır.

Birlikte atılan her adımda, Emre ve Ömer kalpten kalbe giden bir yolun sadece sevgiyle aydınlanacağını ispatlıyor. Bu kitabın sayfalarını çevirirken siz de hayatınızdaki en büyük keşfin ne olacağını merak edeceksiniz.

Çocuk edebiyatımızın bu sıcacık, sürükleyici ve öğretici macerasına hazır mısınız? Gerçek bilgelik, macera bittiğinde ortaya çıkıyor!