Yaşam, ölüm ve ölümsüzlükle kurulan ilişki biçimleri, farklı yol ve seçenekler zaman içerisinde değişimlere uğrayabiliyor. Bu bakımdan insan için temel ortak referansın ne olduğunu düşünüp araştırmak büyük önem taşıyor. Son yıllarda, insanın bilinen yazgısına meydan okuyan ve kendi açılarından daha kusursuz ve ölümsüz yeni bir insan tasarımı oluşturmaya yönelen girişimlere tanık oluyoruz. Öngörülen bu “İnsan Sonrası” insanın,  “üstün zekâlı makineler”le kusursuzlaşması hedeflenmektedir. Ancak bu girişimin; insanın nihai mutluluğu için nefs arınmasını, ahlaki ve manevi olgunlaşmayı esas alan bir “İnsan-ı Kâmil” öğretisini dile getiren kadim dini ve manevi geleneklerin anlayışıyla taban tabana zıt olduğu çok âşikar.

Bu kitabın amacı öncelikle, insanın yaşam, ölüm ve ölümsüzlükle kurduğu ilişkinin çeşitli görünümlerini insanın yaşantıları, tutum ve davranışları, ilişkileri olgular düzeyinde tespit ve tasvir etmektir. Sonra bu olguların ne anlama geldiği ile ilgili açıklamaları gözden geçirip, tatmin düzeylerini belirlemektir. Tüm bunları yaparken psikoloji merkezli olmakla birlikte, Bilim, Felsefe ve Dinin verileri çerçevesinde disiplinler arası bir bakış açısını ön planda tutuyoruz.