İslâm âlemi, içinde bulunduğu durumu aşmak için bir asra yakındır arayışlar içindedir. Bu arayışların odak noktasını ise Kur’an-ı Kerim ve onun anlaşılması oluşturmaktadır. İslâm dünyası ilk dönemlerdeki atılımını Kur’an sayesinde gerçekleştirmişti.

O halde ikinci dirilişi de Kur’an sayesinde olabilirdi. Gerçi Müslümanlar nezdinde Kur’an kutsallığından bir şey kaybetmiş değildi. Ancak kutsallık anlayışı değişmiş; esrarengiz bir yapıya bürünmüştü.

Artık o, anlaşılmaktan çok, sevap kazanmak, ölülere sevap göndermek için okunuyordu. Böyle bir okuma ve kutsallık anlayışıyla yeni bir medeniyet atılımının gerçekleştirilemeyeceği açıktı. Etkili olabilmesi ancak bütün boyutlarıyla ve net bir biçimde anlaşılmasıyla mümkündü.Çağımızın başlarında Kur’an’ın anlaşılması yönünde önemli adımlar atıldı, yorumu konusunda farklı ekoller ortaya çıktı.İşte elinizdeki kitap, bu ekolleri tanıtmak, Kur’an’ın anlaşılması konusunda kimi sapmaları ortaya koymak ve sağlıklı bir anlayışa ulaşmak için kaleme alındı.