Fiziksel zekânın neye işaret ettiği kafanızda canlanmıyorsa ayağa kalkın ve yürümeye, yolunuza çıkan taşların

üstünden zıplamaya başlayın. Sonra küçük bir duvarı tırmanıp yere atlayın ve yokuş aşağı koşmaya çalışın. Arada doğanın seslerine kulak verin: Yandaki çalılıktan gelen hışırtının kaynağı ne olabilir? Hangi yönde ilerleyeceğinizi biliyor musunuz? Kuzey ne tarafta, ya da siz dünyanın hangi noktasındasınız? Düşünmekle eylemek arasındaki doğal ilişkiyi keşfettikçe artık siz de fiziksel zekâyı hissediyorsunuz demektir.

Scott Grafton, Fiziksel Zekâ’nın sayfaları boyunca Sierra Nevada Sıradağları’nın zorlu doğa koşullarında ilerlerken

fiziksel olanla bilişsel olan arasındaki ayrımı ortadan kaldırıyor. Duyguların, düşünüşün ve fiziksel varlığın bir

olduğunu savunan anlayışı, modern toplumun spor salonlarına ve tekdüze kaldırımlarına meydan okuyor.

Bebeklikten yaşlılığa dek sinir sistemimizde taşıdığımız fiziksel zekâ, hangi yaşta olursak olalım, “hayata katılmayı”

yeniden tanımlıyor.