Seçemediğimiz genlerle geliyoruz dünyaya. Yeryüzünün seçemediğimiz bir coğrafyasında seçemediğimiz bir soyun ve ailenin içine doğuyoruz. Böylece aidiyet başlıyor. Köklerimizin gelenekleri, zihniyeti, seçimleri, başka bir deyişle kültürel yapısı yolculuğumuzun sınırlarını çiziyor.

Ve izler… Geçmişin bıraktığı, bir türlü silinmeyen izler. Bugünü güzelleştiren, sevinç duyuran, hiç silinmesin istediğimiz bembeyaz izler ya da geçmişin çatışmalarını, kâbuslarını, travmalarını unuttur-mayan, hep hatırlatan kapkara izler.

Stüdyo Gaia’nın dördüncü kolektif kitabı olan Kökler ve İzler seçkisinde yer alan öykücüler, bağlı oldukları kökler nedeniyle yaralanmış insanların hikâyelerini sizlere anlatıyor.

Jale Sancak