Cicero’nun bir başyapıt olarak gördüğü Sophokles’in Elektra’sı, kendisinden daha ünlü Kral Oidipus ve Antigone’nin gölgesinde kalmasına rağmen güçlü duyguları ve gergin draması ile yüzyıllardır okuyucuların beğenisini kazanmaya devam ediyor. 

Sophokles bu hikâyeyi; Elektra’nın kederini, öfkesini ve sevgisini canlı bir şekilde tasvir eden, vahşi ama gerekli bir intikam eylemi olarak sunar.