“Esendal kurulu bir zemberekle harekete geçen ve bundan dolayı da ister istemez suni ve kuklavari olmaktan kurtulamayan şahıslar ve vakalar yerine, önümüze gerçek olaylar, nefes alıp veren insanlar çizen, bir kelime ile bize belirli bir vaka anlatmaktan çok, önümüze başsız sonsuz bir hayat parçası seren ilk Türk hikâyecisidir.”

Haldun Taner

Çamlıca’daki Konak, Esendal’ın, 1911-1919 yılları arasında yazmış olduğu on altı hikâyeden oluşan bir derleme. Eserde yer alan hikâyeler dönemin toplumsal yapısını, insanların günlük yaşamlarını, umutlarını, hayal kırıklıklarını ve mücadelelerini detaylı bir şekilde ele alarak, okuyucuya dönemin sosyal ve kültürel atmosferini hissettiriyor. Esendal kendine has üslubuyla, karakterlerin iç dünyalarına derinlemesine bir bakış sunarken, aynı zamanda dönemin toplumsal değerlerini, normlarını ve bu normların bireyler üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor. Her bir hikâye, karakterlerin yaşamından kesitler sunarak, onların iç dünyalarına, hayallerine, hayal kırıklıklarına ve çevreleriyle etkileşimlerine odaklanıyor.