Lohusa bir kadının hormonlarıyla ve en acımasız ama bir o kadar da şefkatli haliyle yüzleştiği, anneliği her ne kadar teorik olarak bilse de pratikte bakım vermenin ağır yükünü taşıdığı dönemidir.

Filiz bütün bu duygularla sağlıklı bir şekilde baş etmeye çalışırken kendini eşinin ailesi, eşi ve zaman zaman da kendi annesiyle çatışmaların en yoğun halinde buldu.

Çevresindeki insanlara karşı hiçbir zaman dile getiremediği baskın duygularını lohusalık yetkisine dayanarak boşalttı.

Kırdığı yerleri empatiyle onarmaya çalışırken kırıldığı yerlerden yeniden kırıldı onardığını sandığı insanlar yüzünden.

Bu kırk gün tüm sonların başlangıcı mı olacaktı yoksa Filiz kendinden yeni bir insan mı yaratacaktı?

Lohusa doğum sonrası hemen hemen tüm kadınların yaşadığı komik, duygusal, depresif ruh hallerinin, aile bağları ve ilişkilerin en gerçek haliyle yüzleşmemizi sağlayacak.

Elinizden bırakamadan okurken anılarınızda yolculuk yapacak, bazen yaşadıklarınıza şükrederken bazen kendinizi “aynısını yaşadım” derken bulacak, bazen de Filiz'e destek olacaksınız.