Natüralist ve transandantalist filozof Henry David Thoreau, kölelik ve savaş yanlısı bir hükümete kelle vergisini ödemeyi reddettiği için hapiste geçirdiği gecenin ardından kaleme aldığı Sivil İtaatsizlik denemesinde, hükümetlerin bireyleri adaletsizliğin bir aracı hâline getirmesine olanak sağlayacak bir kayıtsızlığa izin verilmemesini ve vicdan kanunun, medeni kanundan üstün tutulması gerektiğini savunur. Thoreau’nun adalet için verdiği ateşli mücadelesini gerekçelendirdiği bu eseri, daha sonra Mahatma Gandhi, Martin Luther King Jr.  ve diğer birçok barışçıl devrimciye ilham kaynağı olmuştur. Bu kitapta Sivil İtaatsizlik’in ardından, Thoreau’nun kendi kendine yetebilme ve bireycilik felsefesinin özeti niteliğindeki İlkesiz Yaşam denemesini de bulacaksınız.

“Vatandaş vicdanını bir anlığına ve bir nebze de olsa yasa koyucuya teslim etmek zorunda mıdır? O hâlde neden her insan bir vicdana sahiptir? Bence önce insan, sonra tebaa olmalıyız. Yasalara saygı geliştirilmesi, haklara saygı geliştirilmesi kadar arzu edilen bir şey değildir. Üstlenmeye hakkım olan tek yükümlülük, her zaman doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmaktır.”